Kitap Adı: Bana Dokunma
Yazar: Tahereh Mafi
Yayınevi: Dex
Sayfa Sayısı: 321
Etiket Fiyatı: 20 TL
Ana karakterimiz Juliette'nin dokunuşu canlılar için ölümcül ve dünyanın yeni hakimi Yeniden Kuruluş çareyi onu insanlardan izole edip, hapsetmekte buluyor.
Dünya gerçekten batmış durumda. Ağaçlar, çiçekler, hayvanlar ve besinler dünyadan yavaş yavaş siliniyor. Tabii ki insanlarda. Aç, evsiz ve tehlike içinde yaşayan insanlar sefil durumda ve onları yöneten Yeniden Kuruluş'un insafına kalmış bir haldeler.
Juliette ise kendi esareti boyunca dışarıda gelişen çoğu olaydan habersiz. Hatta kendi görünüşünden, gözlerinin renginden bile habersiz. Küçük bir çocukken bile ailesinden sevgi görememiş, arkadaşları tarafından dışlanmış biri ve bu kadar nefret edilen bir insanın yüzünü görmek istemiyor.
Adam Kent onun küçük hücresine adımını atana kadar tek dostu tüm düşüncelerini yazdığı bir defterdi. Adam Kent'in hayatına dahil olmasıyla beraber, kendi hakkında çok daha fazla şey öğreniyor ve bu bilgileri çok tehlikeli insanların da bildiğini fark ediyor. Yeniden Kuruluş'un elinde, insanlığa karşı kullanılan bir silaha dönüşmesi isteniyor. Ve önünde pek fazla seçenekte yok.
Evet gelelim yorumuma!! Öncelikle bence kitabın en güzel yanı üslubuydu. Kitap Juliette'nin bakış açısından yazılmış ve kız karakterini üsluba yansıtmaktan hiç gocunmamış. Onun o romantik, şiirsel, bol betimlemeli ve biraz da karamsar havasını kitap boyunca hissetmemeniz mümkün değil ve ben bu anlatımı çok sevdim. <3
Öte yandan kızı sevmedim. Evet kızdan pek hoşlanmayıp, anlatım tarzına bayılmam biraz ironik ama ne yapabilirim ki?? Kızı sevmemin iki büyük nedeni var, bunlardan birincisi gereksiz noktalara fazlaca takılan ve gereksiz yere fazla mırın kırın eden bir tip olduğunu düşünmem. Kendini cezalandırırken düşmanını da cezalandıracağını düşünen bir karakter maalesef.
Bir diğer sebep aslında direk kızdan kaynaklanmıyor. Kitapta ilerleyen zamanlarda göreceğiniz bir aşk üçgeni var ve klişe bir şekilde kızın yaptığı git geller beni uyuz ediyor.
Warner, Yeniden Kuruluş'un önemli bir üyesi ve hikayedeki kötü çocuğumuz. Ama çocuğu kötü deyip bir türlü kenara atamıyor, ümidi kesemiyorsunuz. O kadar potansiyeli olan, aslında farklı yetişse belki çok iyi olacağı belli olan bir karakter ki. Benim Warner'a inancım var, Team Warner'ım!!
İlk kitapta da belli bir derecede aksiyon vardı, özellikle kitabın sonları bu konuda gayet iyiydi ama dediğim gibi giriş kitabı gibi bir şey olduğundan fazlaca bir olay göremedik. Ama ilk kitap öyle bir yerde bitiyor ki...resmen silahlarımızı kuşandık ve artık savaş için hazırız!!
Aynı zamanda sonlara doğru pek çok yeni karakterle karşılaşıyoruz ve hepsi de birbirinden harika görünüyorlar!! Kenji <3, James...onlar sayesinde hikayemiz daha farklı heyecanlı ve eğlenceli bir boyut kazanıyor. Özellikle Kenji ve esprileri <3
Muhteşem bir üslup, çekişmeli bir aşk üçgeni ve distopya ile fantastiğin birleştiği bir dünya vardı. İlk kitabı çok sevdim ve ikincisinden de çok umutluyum. Warner gibi bir karakter varken kitabı okumamak olmazdı zaten :D Türünü sevenlere de önerebileceğim bir kitap oldu. Serinin devam kitabı olan Beni Bırakma'nın da yorumu yakında gelecek. Hepinize iyi okumalar!!!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder