6. KCY BLOG TURU: PARANOYA - Tuba Arık || YORUM + ALINTILAR

Kitap Adı: Paranoya

Yazar: Tuba Arık

Yayınevi: Sokak Kitapları

Sayfa Sayısı:584

Etiket Fiyatı: 25TL

6. KCY blog turumuzundan herkese kocaman bir merhaba! Konuya bodoslama dalıyorum ama ben bu kitaba cidden aşık oldum. Hemde çok fena. Size kısaca konusunu anlatayım spoiler vermeden anlatmak çok zor olacak ama dayanabilirim. Sanırım.

Esas kızımızın adı Fegel. Fegel 9 yaşına geldiğinden beri bir gölgenin onu izlediğini, takip ettiğini düşünüyor bu düşüncesini insanlar fark edince psikolojik destek almaya başlıyor.

Şimdi 18 yaşında. Hayatı hiçte imrebilecek gibi değil. Çoğu kişi ona ucube muamelesi yapıyor. Öz ablaları bile ona şiddet uyguluyor. Babası bunlara karışmıyor. Annesi elinden geldiğince onu mutlu etmeye çalışıyor.

Okulda fazla sorun yaşamasa da geniş bir arkadaş çevresi yok ve tahmin edeceğiniz gibi hayatından çokta memnun değil. Gölge onu bir süredir takip etmiyor tek tesellisi bu.

Okula yeni bir çocuk geliyor.-Marlo- Tapılası bir yakışıklılığı var ve Fegel ile beraber masalsı bir aşka açılmak üzereydiler ta ki Gölge tekrar onu ziyaret edene kadar. Ama bu sefer daha sinirli ve onu tek gören Fegel değil artık. 

Unutmadan Fegel için gitme zamanı yaklaşıyor. Gölge onu almaya geliyor.
Ve o sadece bir Gölge değil. O sadece Fegel'e yaklaşan erkeklere tilki gözü ile beraber, Fegel'den uzak durmasını söyleyen notlar bırakan bir Gölge değil. Çok daha fazlası.

Muazzam bir kitaptı. Normalde gözümden kaçacak, takılsa bile üç saniye içinde vazgeçeceğim bir kitap o yüzden bu kitabın turunu aldığımıza o kadar seviniyorum ki.

Sizde aynı düşünceler içindeyseniz bunu hemen değiştirmemiz gerek. Bir kere bu klasik bir kurgudan ibaret değil. Çok farklı ve özgün bir konusu var ve ben hiç böyle bir kitap okumamıştım. Yazarın bu kitabı yazmak için sağlam bir simya bilgisine ihtiyacı olmalı ve bunun içinde onu tebrik ediyorum.-ne alaka demeyin açıklayamam spoiler-

Gölge deyince aklınıza uyduruk bir canavar falan gelmesin orada bulunan varlık sadece bir Gölge değil, Gölge formu onun maskesi gibi. Sanırım Gölge'nin Fegel'e aşık olduğunu söylemem de spoiler olmaz. 9 yaşından beri kızı takip ediyor, koruyor ve erkeklerin ona yaklaşmasına izin vermiyor ayrıca Fegel dışında görenlerde aynı şeyi söylüyor hemen.

Hemde Gölge'nin aşkı muhteşem bir boyutta.Koruma içgüdüsü tavan yapmış bir durumda öyle ki kendi bile ona elini sürmüyor,kimseye de sürdürtmüyor. El sürmemek derken ciddi anlamda elini eline bile değdirmiyor. Hem Gölge'nin kendisine, hem Gölge'nin duyduğu aşkın derinliğine ve saflığına ayrı aşık oluyorsunuz. O kadar acı çekiyor ve hala da sevmeye devam ediyor resmen içinizi parçalıyor. 9 yaşından 18'ine kadar onu almak için bekliyor.
Gölgenin hiçbir beklentisi de yok üstelik sadece Fegel'in onun yanında durmasını istiyor o kadar.

                                              

Fegel'i aldığında öyle güzellikler, öyle anılar yaşatıyor ki aşk üçgeni olmasını çok saçma buluyorsunuz. Gölge'nin karşısında kim durabilir ki?

Ama şimdi Allah var aşk üçgeni süper bir şekilde katılmış kitaba. Saçma değil, fazla değil cuk oturuyor. Sadece Fegel bu konuda fazla tutarsız geldi bana. 

Tabii Fegel'in arasıra yaptığı salaklıklara da uyuz oluyorum ya. Ne acı çektirdi Gölge'ye. Yok ben Marlo'yu asla unutmam. Benim kalbim onda. He oldu o zaman bay yani. - _-

O doğaüstü boyuta zaten aşık oldum. Süper bir şekilde işlenmiş, süper bir kurgu. Derine inmeyeceğim çünkü o kısım spoiler kaynıyor. Şunu söylemeden geçemem ama en sevdiğim özelliklerinden biri her şeyin süper bir mantık çerçevesine oturması oldu.

GÖLGE'YE AŞIĞIM YA.*dakika başı Gölge'ye aşkımı ilan ediyorum ama ne yapayım?* Bu arada Gölge'nin de adı var ama Gölge deyince bir havaya girin diye söylemiyorum sdgjwdgmdw :D merak eden olursa yorum olarak atsın yazarım. Benim tarzımı beğeniyorsanız bu kitabı da seversiniz mutlaka.

Şimdi gelelim alıntılarımıza :)

ALINTILAR

"Bana  seni asla bırakmayacağım demiştin. Buradan asla gidemeyeceksin. İster ağla,ister bağır, ister delir ama asla gitmene izin vermem. Bunu bencillik olarak gör, bunu eziyet olarak gör, nasıl görmek istersen öyle gör bir şey değişmeyecek. Evet böyle demiştin. Şimdi vaz mı geçiyorsun?"

***** 

"Benden gittiğin an ben de yığılır kalırım. Çünkü sen benim korkularımın asıl sebebisin, sen varken korkularımdan kurtuluyorum. Katiline hayran bir kurban gibi."

 *****

Hayat bir paranoyaydı ve kurtulmak istiyorsak tek bir yol vardı; zincirleri kırıp o damlaların içinden firar etmek. O damla bedenlerimizdi ve kaçış evimizdeydi.

*****

"Gözlerin uğruna gerekirse ölürüm Feg, ama sana zarar gelmesine izin vermem."

*****

Sonsuz bir sessizlik ve çıldırtan bir yalnızlık. Tanrı beni cezalandırıyor gibiydi. Suçumun ne olduğunu bile söylemeden.

*****

"Seni bir başkasına bırakmak için beklemedim ve yine söylüyorum, seni bir başkasının alması içinde gerekli hoşgörüye sahip değilim. Bu yüzden Fegel hiç kuşkusuz mezara birlikte gireceğiz."

*****

Zira ihanet asla affedilemez bir şeydi.

 *****

"Ukala olduğunu daha önce söylediler mi sana?"Başını hayır anlamında salladı. "Bunu söylemeye cesaret edecek bir insan tanımıyorum."İrkildim. Ayna olsa kendime bakabilirdim. Senden başka, diyecekti sanırım.

 *****

"...Güzel ve çirkin zıtlıkların uyumu."Zorlukla yutkundum."Hiç aynı huylu insanların birlikte yaşadığını gördün mü? İyi ve kötüyü birleştirir kader, güzelle çirkini, ahlaklıyla ahlaksızı, kısayla uzunu, şişmanla zayıfı. Ve denge bozulmamış olur."

 *****

Benim bir umudum bile yok. Yaşıyorken ölüyorum. Tıpkı Augistunus'un dediği gibi: Yaşayamıyorum ama hayattayım öyle güçlü ki isteğim, ölememekten korkuyorum.

 *****

"Asla Fegel! Sana kimsenin dokunmasına izin vermem, buna tahammül bile edemiyorum anladın mı, bu kim olursa olsun tahammül edemiyorum. Bu kişi ben bile olsam, asla!"

 *****

Aşk denen bu güçlü ve sarsılmaz olguyu sorgulamama neden oldu yaşadıklarım. Aşktan daha kudretli bir şeyin olduğunu ispatladı Petra.