18 Ağustos 2014 Pazartesi

KİTAP YORUMU: TANRIÇA- Aimee Carter

 
Kitap Adı: Tanrıça
Yazar:Aimee Carter
Yayınevi: Ephesus
Sayfa Sayısı: 319
Etiket Fiyatı: 15TL
 
Tanrıça yorumum!! Bu kitabı da blog açmadan önce okumuştum ve çokta hoşuma gitmişti bende aldım önüme pc'yi başladım yazmaya.
Kitap klasik Hades Persephone'ı alıyor evirip çevirip önümüze koyuyor ki ben bir de Hades aşığı olarak havada kapıyorum.

 
 
Kitabın ana karakteri Kate Wintes'ın annesi ölüm döşeğinde. Annesinin hastalığından dolayı kendini sosyal hayattan soyutlayıp kendini tamamen ona bakmaya adıyor.
Hani olur ya güzel kızlar kendilerinin farkında olmazlar işte Kate'te öyle. Tam dayaklık.
Annesinin son arzularından biri Eden'a gitmek bu nedenle Eden'a taşınıyorlar. Kate 18 yaşında bir lise öğrencisi olarak gittiği okulda iki tane arkadaş ediniyor. James ve Ava. Ben James'e bayıldım. Çok kafa çocuk. Ava da tam bir tatlı bela.
 (Kendileri temsili Afrodit)
Ava Kate'i gece gece nehir kenarına götürür ve orada yaptıkları bir tartışmanın sonucunda nehre düşer. Kate ise onun ölümünden kendini sorumlu tutar ve onu hayata döndürmek için çözümler aramaya başlar.
İşte tam o anda muhteşem bir girişle Henry-Hades Ava'nın hayatı ve annesinin hayatına eklenecek ekstra günler karşılığında kış boyunca onunla kalmasını ister.
Kate'imiz mırın kırın etse de sonunda tıpış tıpış Henry'nin yanına gider.
(Temsili Hades)

Şimdi Henry neden böyle bir şey istedi? Persephone gitti ölümlü Adonis'e aşık oldu. Henry kaldı sap. Hal böyle olunca konumunu korumak ve sonsuzluğa karışmamak için kendine bir kraliçe bulması gerekiyor. Şimdiye kadar gelen 11 ölümlü aday gizemli bir şekilde ölüyor. Ama Kate'in ölmek gibi bir lüksü yok. O sınava katılan son kız. Son aday.
Kate'in kraliçe olabilmesi için 7 sınavdan başarıyla geçmesi gerekiyor.

 
(Ben Kate'i hiç böyle hayal etmedim .s)
Vay canına! Kitabı okuduktan sonra şok oldum. Son sayfalara doğru bombalar patlıyor. Kitap sade bir şekilde anlatıldığı için Yunan Mitolojisi hakkında da bilgiler kafanızda kolayca kalıyor.
Henry'e gelecek olursak klasik Hades tiplemesinin dışında kırılgan bir erkek Henry. Persaphone denen pislik kıza kalbini kırdırdıktan sonra bunalımda tabii. Henry'nin ilk kitapta damdan düşer gibi Kate'e aşık olmuyor. Açıkçası bence bu iyi de oldu. Öbür türlü Persaphone'u nasıl unuttuysa Kate'i de bir gün unutabilir derdim. Kendini çok iyi ifade ediyor Henry bu konularda. Şimdi ben böyle anlattım kırılgan diye ama adam Ölüler Diyarı Kralı yani acayip güçlü. -hülyalı hülyalı bakıp içimi geçiriyorum burada-

 
(Temsili Demeter)

Kate'te aslında benim sevdiğim ana kız karakterlerden değil. Bazı olaylara tepkisi çok saçma kalıyor. Ama Henry için bıkmadan usanmadan savaşıyor ya işte o zaman helal olsun aslanıma diyorum :D
Bir de tanrılar fazla insanımsı. Şimdi bu şu demek: Atıyorum Zeus, Poseidon, Hades, Demeter... hepsini kudretli Yunan Tanrıları olarak biliyoruz ama bu seride onları güçleri hariç insanlarla bir tutmak mümkün. Hiç öyle kanatsız melek falan da değiller. Bir de güzelim isimlerini değiştiriyorlar. Şimdi niye sen gidip de yılların Hades'i ne Henry diyorsun ki?? 
 
(Temsili Hermes)

Yılların Hades'ini Henry yapsa da -ki isim benim içim önemli değil içi Hades olsun yeter- çok güzel bir kitaptı. Hem kitap size zahmetsiz bir şekilde bilgi veriyor. Yunan Mitolojisi severlere öneririm :)

PUANIM: 4/5




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder