24 Şubat 2015 Salı

15.KCY BLOG TURU: ÜNLÜ AŞK - Burcu Bahtiyar II YORUM + YAZARLA SÖYLEŞİ


Kitap Adı: Ünlü Aşk
Yazar: Burcu Bahtiyar
Yayınevi: Ephesus
Sayfa Sayısı:498
Etiket Fiyatı:25TL

15. KCY Blog Turu'ndan herkese merhaba!!! Süper bir aşk kitabı ile karşınızdayız, Wattpad'de yayınlandığından daha önceden okumuş olabilirsiniz ama tahmin ettiğiniz gibi kitaba çevrildiği için bölümler kaldırıldı yaniii isteyenler buradan KCY olarak yaptığımız çekilişe katılabilir ya da satın alabilir.

Öncelikle konusunu kısaca anlatacağım ve bence konusu cidden ilginizi çekecek çünkü bir noktada aradan sıyrılan bir yanı var. 

Karen Yağız -esas kızımız- , kendisi bir Türk ve...BODYGUARD. 25 yaşında olan Karen istediği mesleği yapmak uğruna bir zamanlar ailesi ile zor zamanlar yaşadı ama buna rağmen önündeki engellere takılmadan bodyguardlık yolunda emin adımlarla yürüdü ve GERÇEKTEN de işinde ÇOK iyi. İşinde tabii ki hareketlilik var ama insan böyle bir hareketliliğe bile alışınca bir rutine bağlıyor, sıkılıyor ama olsun!! Karen işinin rutin yönlerini bile seviyor!!


Derken hayatındaki o sevdiği rutin elinden alınıyor!! Ünlü bir oyuncu olan Can Taker'ın bodyguardlığını yapmaya başladığından beri hayatı ve kalbi büyük bir tehlikeye giriyor. Hayatı, her adımını dikkatli atması gereken bir oyuna dönüşürken kalbi iki erkeğin istilası altında kalıyor!

Can Taker ünlü bir oyuncu ve sakladığı sırlar nedeniyle ölüm tehditleri almaya başlıyor. Hayatı oynadığı aksiyon filmlerine dönüyor bir anda!! Ama yine de bazı yönlerden imrenilecek bir hayata sahip: Bütün kadınlar ağzından çıkan tek bir lafa bakıyor, ünüyle Türkiye'yi sallıyor ama Can'ın istediği tek şey Karen! Üstelik o bir Türk ve ondan uzak durması resmen kaderinde yazıyor! Ama işte tahmin edeceğiniz gibi o iş hiçte kolay değil :D

Toprak ise gerçekten çok kötü bir durumda. Karen'in en yakın arkadaşı ama bu ona artık yetmiyor!! Karen'in de en az kendisinin onu sevdiği kadar sevmesini istiyor.

İşte siz anlayın artık Karen'in hayatının ne kadar zor olduğunu.

Sizce de Karen'in bodyguard olması süper bir şey değil mi? Konuda da değindiğim gibi başlarından aksiyon dolu olaylar geçiyor ve bizim kızımız elinde silahı ile resmen Bayan Bond'a dönüşüyor! Gerçekten çok havalı, Can'da böyle aksiyon dolu bir sahnede Karen günü kurtardığında ona 'Kurtarıcı Meleğim' diyor <3 Fiziksel becerileri gerçekten çok güçlü ama aynı zamanda çok zeki bir karakter. Olaylara yaklaşımı, kurduğu teoriler ve planlar... gerçekten kendine hayran bıraktırıyor.

Can'ı da çok sevdim. Özellikle geçmişte başına gelenler, doğru olan şey için yaptığı fedakarlıklar...Eh,bir de yakışıklı <3 Bazı yerlerde dövesiniz geliyor, o Karen'den uzak durma çabaları falan derken ama seviyorum ya :D Özellikle o 'umursamaz erkek' klişesine ayrkırı olması çok hoşuma gitti. Neredeyse her aşk kitabında, özellikle Türk yazarlar da erkekler o kadar umursamaz oluyor ki artık bu tatlı bir öküzlük olmaktan çıkıp sinir bozmaya başlıyor. Can'da Allah'tan öyle bir şey yok, çocuk tam kıvamında.

Toprak'ta gerçekten sağlam bir karakter. Karen ile aralarında olan bağ kıskanılacak cinsten. Aşkı falan geride bırakın, aralarındaki o dostluk gerçekten gözlerinizi yaşartır.

Kocaman kitabı bir günde okudum gerçekten çok akıcı bir dili var, işin içine gizem ve aksiyon da girince tadından yenmiyor. Araba savaşları, yumruk yumruğa dövüş huhuuu ne ararsan var!

Kitaptaki aşk üçgenine bazen çok kızdım ya. Can'ı da Toprak'ı da çok sevdim ve ne biliyim bazı yerlerde ikisi içinde üzülüyor insan.

Konuda anlatmadığım bir yan karakter var Sergio, Can'ın diğer bodyguardı ve gerçekten çok kafa adam, çok iyi bir dost <3 Keşke onu daha fazla görebilseydik bana gerçekten az geldi daha fazla olmasını isterdim :(

Yer yer güldüren yer yer de sizi gerçekten üzecek bir kitaptı. Özellikle kızın bodyguard olması ve kitapta olan aksiyon cidden kitaba farklı bir hava katmış. Oldukça da akıcıydı, diyaloglar, olaylar gerçekten çok güzeldi. Türünü sevenlere, ya da bu türe başlamak isteyenlere de önereceğim bir kitap :)

Evettt sıra geldi Burcu Hanım ile olan söyleşimizee :D Söyleşi teklifini kabul ettiği için buradan bir kez daha teşekkür ederim kendisine :D Gerçekten dünya tatlısı bir yazar <3 Mutlaka söyleşiye de göz atmalısınız, Ünlü Aşk'ın kitap haline gelişi, ikinci kitap hakkında tüyolar, amatör yazarlara tavsiyeler ve kitap hakkında çoook daha fazlası için sayfayı birazcık aşağı kaydırmanız yeterli ;) İyi okumalar!! :D


BURCU BAHTİYAR İLE SÖYLEŞİ

1- Merhaba Burcu  Hanım :) Öncelikle gerçekten çok güzel ve farklı bir kitap yazmışsınız, Cadılar olarak çok sevdik kaleminize sağlık. Kitaba geçmeden önce sizi biraz tanıyalım, yazmaya nasıl başladınız, Wattpad'de yayınlamaya nasıl karar verdiniz, ilk hikayeniz okuyucularınız tarafından nasıl tepki aldı?

Merhaba :) Öncelikle herkeste olan bir yanılgıyı düzelterek başlamak istiyorum sevgili Merve cevabıma :) Sanıldığının ve son dönemde sıkça rastlanılanın aksine ben bir Wattpad yazarı değilim. Eski forum yazarlarındanım. son altı aya kadar bir wattpad hesabım bile yoktu :) 

 Yazmaya karar verme sürecim ise bundan tam altı sene önce, bir forumun yazar adaylarına şans verdiğini öğrenmemle başladı. O zamanlar Wattpad yada Facebook sayfaları yoktu. Forumlar vardı bizim gibi amatör yazarların hikayelerini yayınlayan. İşte bu fırsatın tanınmasının ardından, hayatımda tek bir öykü bile yazmamış olan ben -evet! Sıkça rastlanan ‘hep yazardım aslında’ durumunun da aksi mevcut bende :) - bir anda yazmaya heves ediverdim.

Dediğim gibi anlık bir şeydi ama hayatımın en büyük dönüm noktası oldu bu heves. Meğersem, kendime ait sözcüklere dökülmeyi bekleyen bir hayal dünyam varmış içimde :) !

İlk önce “Gezgin” adını verdiğim ve şu anda Güneş Aşığı olarak Facebook sayfamda yayınlanan romanımın ilk iki bölümünü yazdım. Sonrada arkadaşlarımın cesaret vermesiyle, yazdığım bu bölümleri, forum yönetimine ilettim. Kabul edildikten sonrada o forumda amatör olarak yazarlık yapmaya başladım.

Ve İlk kitabım fantastik olmasına rağmen, oldukça iyi tepkiler aldım :) Ünlü Aşk yazdığım ikinci romandı.

2-Ünlü Aşk'ın kitap olma aşamasından da biraz bahsedebilir misiniz? Sizin tepkilerinizi gerçekten merak ediyorum, Ünlü Aşk'ın kitap olması gibi bir beklentiniz var mıydı?

Gerçek şu ki, bana yayınevimden teklif gelmedi. Ben onlara teklifte bulundum :) Yayınevimin kapısını çaldım ve benim güzel bir hikayem var dedim. Sonrasında Ephesus Yayınevi hikayeyi okudu ve çok beğendiklerini söyledi. Böylece kitaplaşma yolundaki ilk adım atıldı. 

Neler hissettiğime gelince; hikayeyi yayınevine gönderdiğimde beğenilmeyeceğine dair hiçbir korkum yoktu. O yüzden beğendik dediklerinde şaşırmadım. Ama yine de Ünlü Aşk kitap haline gelene kadar (ki bu bir seneyi buldu) her şey bana gerçek dışı geldi. Hiç heyecanlanıp hayal kurmadım. Ne zaman kitabımı elime aldım. O zaman tepki gösterdim. O da ‘vay be! Ünlü Aşk kitap oldu demek ha?!’ oldu yalnızca :) 

Ben yazmaya kitabım çıksın diye başlamadığım için, kitap haline gelmesi de, beni, daha çok okurla buluşacak olması dışında hiç heyecanlandırmadı.

3-Kitabınızı güzel yapan etkenlerden birisi bence konusunun farklı olması. Sıradan bir aşk hikayesinden çıkıyor, bize aksiyon ve gizemi de sunuyor. Peki siz kitabın konusunu nasıl buldunuz?

Ünlü Aşk’ın ana kurgusu, bodyguard filminin şarkısı olan ve kitapta da geçen 'I Will Always Love You' şarkısını dinlerken aklıma geldi. Orijinal filmi hiç izlememiştim. Ama W.Houston’nun sesi ve sözleri içimde bir yere dokundu sanki. Şöyle dediğimi hatırlıyorum. “Bu kadın bir şey anlatıyor. Orada anlatılmayı bekleyen bir hikaye var ve ben onu yazacağım!”

Ve bu şarkı bana, mücadeleler, mucizeler, fedakarlıklar ve tutkularla dolu bir aşk romanı yazdırmış oldu.

4-Kitabınızdaki her karakteri çok sevdim gerçekten <3 Ama şüphesiz kitapta fark yaratan isim Karen'di. Zeki,becerikli, güçlü ve kararlı bir bodyguard oluşu kitabı çok daha güzel bir hale getirdi. Bize Karen karakterinin aklınıza nasıl geldiğini, neden onu bir bodyguard yaptığınızı dahası isminin neden 'Merve,Zeynep,Ece,Deniz' değil de 'Karen' olduğunu anlatır mısınız?

Gerçek şu ki, kadın bir bodyguard’ın Türk okurlarına bu kadar ‘farklı’ gelebileceğini hiç tahmin etmemiştim aslında. Ama bu soru ilk söyleşimde bana o kadar çok soruldu ki, sonunda içime dönüp bende kendime bu soruyu sordum. Neden? Aslında başlangıç noktası farklı bir kurgu yakalamaktı. 

Herkes erkek koruma, erkek savaşçı falan yazdı. Her kitapta güçlü bir erkek okuduk. Ama güçlü bir kadın, kaderini kendi yöneten bir kadın hiç okumadık. Ve ben de okuyucudan önce kendime böyle bir şeyi yazıp armağan etmek istedim. 

Ama kadın bodyguard yazmamın ikinci bir nedeni daha vardı ve bu biraz daha kişiseldi. Bu benim zayıflıktan nefret etmemdi. Güçlü olmak, olmak için çabalamak benim doğamda var. Ve sırf bu yüzden zayıf kadın karakterleri okumayı da sevmem. Yazmayı da. 

Diğer romanlarımı okuduğunuzda onlarda da kadın karakterlerimin ruhsal yada fiziksel olarak tanıdığınız bir çok insandan daha güçlü olduklarını göreceksiniz. 

Ve neden Karen ismi? Aslında bu tamamen tesadüf. Bu kitaba başlayacağım zaman bir mağazaya gittim ve oradaki bir müşteri kızına ‘Karen’ diye seslendi. Ve o anda birisi sanki bir ışık yaktı beynimde. Kadınla sohbet ettim ve isminin Arap kökenli olduğunu öğrendim. ve o ismi duyduğum o ilk anda karar verdim.

5-Eh, biz sizin bütün karakterlerinizi çok sevdik, peki sizin favoriniz kim? Gerçek hayatta olsa ayrılmaz ikili olurduk dediğiniz karakteriniz?

Bütün romanlarımdaki kadın karakterlerde benden bir parça vardır. O yüzden her biri için ayrılmaz bir parçam diyebiliriz. Ama bu karakterler canlanıp gerçek insanlara dönüşselerdi Ünlü Aşk karakterlerinde en iyi anlaşabileceğim kişi Melis olurdu. Karen bana göre fazla hızlı :)

6-Malum hikayemizde gerçekten kalp kıran bir aşk üçgeni var. Toprak'ta Can'da birbirlerinden yakışıklı ve iyi kalpli insanlar, üstelik ikisi de Karen'nin üstüne titriyor. Siz Karen'nin yerinde olsanız nasıl bir tercih yapardınız, kimyanız hangisiyle daha çok uyuşurdu?

Vay canına. Bu beklemediğim bir soruydu :) Bir düşüneyim…  Aslında Toprak’ta Can’da kendi içinde çekici ve itici tipler. Toprak tipik bir Türk erkeği. Ben merkezci, sahiplenici ve kendi arzuları için bencilleşebilen bir tip.

Can ise, fazla kararsız ve amaçsız bir erkek. Avrupalı erkeklerdeki tipik sorun var onda da. Aile kavramı, ahlaki değerleri zayıf. Bununla birlikte, Toprak’tan daha insancıl.

Bilemedim doğrusu :) -SPOILER Bence Can Karen ile, Toprak ise Melis’le güzel. Bence ben aralarına girip sarı kedi olmayayım :) -SPOILER BİTTİ-

7-Farklı kitap çalışmalarınız var mı? Ünlü Aşk'tan bağımsız bir proje? Belki fantastik bir kitap? Bodyguard serisinin diğer kitapları hakkında vereceğiniz her bir bilgi kırıntısına da açız :D

Hahahaha :) Farklı projeler olmaz mı hiç ! Farklılık benim göbek adım :) İlk soruda da bahsettiğim gibi aslında ben bir fantastik yazarıyım. Bodyguard Serisi ve Gezgin Serisi olarak iki farklı kulvarda yazıyorum. Yayınevim uygun görürse ilerleyen dönemlerde Gezgin Serisi'nin ilk kitabı olan fantastik kitabımı da raflarda göreceksiniz inşallah. Ünlü Aşk'tan sonraki kitaba gelirsek; Elbette bilgi veririm ;)

-SPOILER Adı Ölümsüz Aşk. Toprak ve Melis’in hikayesi. Ama düşündüğünüzden çok farklı bir kurguyla geliyor bu roman. Hiç kimsenin tahmin edemediği şeyler var kitapta. Öncelikle bir paranormal! Ve daha çok polisiye ve daha çok gerilim! Melis için 'Vay be bu kız neymiş!' diyeceksiniz. Toprak için daha çok kızacak ve daha çok üzüleceksiniz. Cinayetler, ruhlar, büyüler, espriler ve  buram buram aşk kokacak Ölümsüz Aşk. Eh sanırım bu kadar tüyo da sizi meraktan çatlatmak için yeter :D SPOILER BİTTİ-

8-Yazarken nelerden ilham alırsınız? Hikayenizde hayatınızdan izler görebilir miyiz-ya da gözlemlediğiniz- , yoksa her şey tamamen hayal ürünü mü?

Asla yaşadıklarımdan ilham almam. Asla diyorum çünkü ben, öncelikle kendim için yazıyorum ve yaşadığım dünyayı romanlarıma taşıyacaksam neden bu işi yapayım? Zaten bilgisayar ekranımın dışında, hem okuyucularımın hemde benim etrafımda zaten yaşanılan bir dünya var. Her gün annenizden, komşunuzdan, arkadaşınızdan duyduğunuz şeyleri neden para verip bir kitaptan da okumak isteyesiniz ki? Yani bu benim düşüncem. Benim bir okur olarak görüşüm. O yüzden de, hayır. Ben yaşanmamışı yazmayı, görmediğimi hayal etmeyi, hissetmediklerimi hissetmeyi seviyor ve bu yüzden yazıyorum. O yüzden okuduğunuz herşey tamamen hayal ürünüdür. Ne karakterlerim birisine benzer. Ne de yaşadıkları olaylar. Ben size bilmediğiniz bir dünyayla tanışmayı vaat ederim romanlarımda. Gerçek dünya zaten nefes aldığımız sürece orada :)

9-Tür olarak en çok hangi tarzı okumayı ve yazmayı seversiniz? -romantik, fantastik...-

Tür olarak fantastik ve paranormal seviyorum. Hem okumak hem yazmak.

10- Ülkemizde Wattpad sahesinde pek çok yazar keşfedildi ve insanlar daha çok yazmaya, bunları da bizlerle paylaşmaya başladılar. Yeni başlayanlara vermek istediğiniz tavsiyeler var mı?

Benim amatör arkadaşlara naçizane tavsiyem: Asla yazmayı bir amaç haline getirmesinler. Amacım kitabımın çıkması derlerse, çabuk tüketirler her şeyi... Kendileri için yazsınlar. Mutlu olmak için yazsınlar. İyilerse zaten farkedilirler. Farkedilmezlerse de ne olmuş yani?! Yayınevleri kaybederler onlar değil. Çünkü bir şeyi kalbiyle ve mutlu olmak için yapan insanlar asla kaybetmezler ;)



11-Son olarak okuyucularınıza söylemek istediğiniz bir şey var mı??

Bilirim ki, herkesin, nefes alamadığını hissettiği anlarda dertlerinden kaçma metotları var… kimisi iki kadeh içelim güzelleşelim der. Kimisi, arabesk, rock, caz, alaturka müzikle ruhunu besler. Kimisi o çıkışı bulamaz uyuşturucu, öfke, sapkınlık ve daha neler neler bataklığında nefes almaya çalıştıkça boğulur batar.

Biz kitap severler ise sarı sayfalardan kayıklar, balonlar, odacıklar inşa eder ve onlarla kaçarız dünyadan ve dertlerinden. Ve biz birbirimizi gördük mü biliriz. Bildiğimiz içinde sever ve güveniriz.

Ben de bu naçizane yolculukta, kendime bir liman buldum ve oraya hayal dünyamdan oluşan bir sırça köşk kondurdum.
Burada; hayatın keşmekeşinden bıkan, hep kötülerin kazandığı bu düzenden yılan, tutkuyu aşk sananlardan, kadını güçsüz sananlardan ve hep tek düze aşk hikayelerini yazanlardan sıkılanlara özel bir dünya var.
Arzu edenleri, yolu bir gün benim limanıma düşenleri, kısacası benimle aynı pencereden dünyaya bakmak isteyenleri, sırça köşküme beklerim efenim :)

Başta bu turu kuran kitapsever kardeşlerim olmak üzere bütün okurlara sevgiler.
Yolu kitaplardan geçen herkes tanınmaya değer.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder