28 Nisan 2015 Salı

18. KCY BLOG TURU: AŞKIN RİTMİ - Kylie Scott II YORUM + ALINTILAR

 
Kitap Adı: Aşkın Ritmi
Yazar: Kylie Scott
Yayınevi: Yabancı
Sayfa Sayısı: 318
Etiket Fiyatı:20TL

18.KCY Blog Turu'ndan herkese merhaba!! Turunu yaptığımız kitap Stage Dive serisinin ikinci kitabı olan Aşkın Ritmi. Serinin ilk kitabı Aşkın Müziği'ne de okuma etkinliği düzenlemiştik onun yorumu içinde buraya basmanız yeterli :) Çekiliş için de buraya alayım :)

Aşkın Müziği'ni okumadan Aşkın Ritmi'ni okumanızı tavsiye etmem. Aşkın Ritmi'nde farklı bir karakterin hikayesini okuduğumuzdan ilk kitaptan çok büyük spoiler almazsınız, ya da anlamadığınız çok fazla yer olmaz. Ama karakterlerin yapısını iyice öğrenmeniz için serinin ilk kitabıyla başlamanızı öneririm. Sonuçta her kitapta az da olsa diğer karakterleri görüyoruz ve bazen onların yaptığı anlık hareketlerden çok fazla anlam çıkabiliyor.

Evet uyarımı da yaptığıma göre geçelim konuya.

Aşkın Ritmi'nde grubun bateristi Mal ve Anne'nin hikayesi anlatılıyor.

Anne ev arkadaşı tarafından büyük bir kazığa uğruyor ve soyuluyor. Parasız ve ihanete uğramış bir şekilde ortada kalan Anne'nin morali haliyle çok bozuluyor çünkü oturuduğu evde kirada ve bunu ödeyecek parası da yok.

Arkadaşlarının zoruyla Stage Dive gitaristi Davie ve eşi Evelyn'nin evinde verilen bir partiye katılıyor ve BAM!! İşte yakışıklı bateristimizle olan maceraları başlıyor!!

Anne, genç bir kızken bile Stage Dive grubunun bateristine abayı fena yakmıştı. Malcom Ericson'ı kanlı canlı ve tüm çekiciliğiyle karşısında görmek Anne'nin içindeki 'deli bakışları' tüm tuhaflığıyla açığa çıkarıyor. Şu 'deli bakış' ne mi? Mal'ın Anne'yi ilk gördüğü andan beri gözlerinde beliren o 'ben bu adam için ölüyorum' bakışına taktığı isim.

Partide beraber hem çok güzel hem de çok sinirli anlar yaşayan çift için bir sonraki adımı yine Mal atıyor ve Anne'nin evine taşınıyor. Hem de çok acayip bir teklifle. Anne'nin maddi sıkıntısını bilen Mal, bu sorunu gidermek karşılığında Anne'den onun sahte sevglisi olmasını istiyor. Beraber mutlu çift rolünü yapacaklar ve beraber yaşayacaklardı.

Eh, eli mahkum teklifi kabul eden Anne'ye aşkın yolu gözüktü! Onların bu ufak oyunları tabii ki ikisi arasında bir şeyleri alevlendirdi. Ama Mal'ın sakladığı sırlar vardı. Bu sır onu ne kadar üzse de henüz kendisi bile yüzleşmeye hazır değilken birilerine açılamazdı...

Evett konumuz bu şekilde gelelim yorumuma. Bir iki günde biten oldukça akıcı bir kitaptı. Ama bence kitabın en güzel yanı karakterler ve diyaloglar.

Anne biraz bastırılmış bir karakter. Hep ikinci plana atılmaya, başkalarına hayır diyememeye alışmış bir kız. Kitabın başlarından beri Mal onun kendisini fark etmesini ve kendine daha çok güvenmesini sağlamaya çalışıyor. Öyle aklınıza iki cümleyi bir araya getiremeyen sümsük bir kız gelmesin. Zaten kitabın başlarında bile Mal onun içindeki güçlü yanı ortaya çıkarıyor.

Mal ise...cidden okuduğum en değişik esas erkeklerden biri. Hep ağırbaşlı, suskun ya da konuşkan ama yine de belli bir mesafesi olan karakterler okumuştum bu tarz kitaplarda. Ama Mal resmen geveze :D Bunu iyi anlamda söylüyorum, evet bazı yerlerde o kadar çok konuşuyor ki biraz sersemliyorsunuz ama genel olarak bence bu huyu çok sevimli. İçinde hiç büyümeyen bir çocuk var resmen :D Ama buna rağmen istediği -aslında istemediği zamanlarda da- oldukça çekici bir baterist oluyor.

Gelişen olaylar..aslında kitabın konusuna çok kaba bir şekilde baktığınızda, çiftin başta rol yapması, araya bazı saklanan sırların eklenmesi gibi Aşkın Müziği ile benzerlik gösterdiğini söyleyebilirim. Ama bu kitapta karakterler gerçeken çok farklı sanırım oradan kurtarıyor. Yine de klişelerin olmadığını söylersem yalan söylemiş olurum.

İkilinin arasında geçen diyaloglar yer yer çok komik, yer yer de çok duygusaldı. Aralarındaki ilişki Mal'ın kişiliğinden dolayı hep kıpır kıpırdı. Bu diyaloglara da yansımış ve çok tatlı olmuş.

Türünü sevenlere önereceğim bir kitap oldu. Karakterler ve aralarında geçen diyaloglar yönünden güçlüydü bence. Malcom Ericson'la tanışmayı tüm kızlara öneririm :D

***ALINTILAR***
 

 
 
 
 
**
 

“Evelyn iyidir. Davie onu bulduğu için şanslı.
Sessizce şehir ışıklarına baktı. Yüzündeki muzip ifade kayboldu ve alnı kırıştı. Üzgün görünüyordu, kaybolmuş, gibiydi biraz. Onun meşhur parti kralı kişiliğinden eser yoktu.
 
 
 
 
 
**
 

“Neyi?” diye sordu, biraz sinirlenmiş gibiydi sanki. Ne yapıyorum ki?
“Gözlerini dikip bana bakıyorsun ve geriliyorum. Bundan hoşlanmıyorum.
“Önce sen baktın bana. Ayrıca, buraya gelmeden çok önce gerilmiştin zaten. Tahmin etmem gerekirse, genellikle gergin birisin. Ama endişelenme, yardım etmek için buradayım. Hadi, canını sıkan her şeyi Mal Amcaya anlat.
 
 
**
 

“Seninle tanışmak harikaydı Anne. Çok yakında yeniden konuşacağız, dedi bırakmadan önce elime bir öpücük kondurdu. Gözlerinde anlamını çözmek istemediğim bir ışık vardı. Kesinlikle güvenemediğim bir parıltı. Söz veriyorum.”
 
 
**
 

 
 
 
**
 

“Daha vokaliniz Jimmy’yle tanışmadım, dedim, en sonunda savaşacak gücü bulmuştum. Ya kelimelerimi ya da yumruklarımı kullanacaktım. Beni öylesine küçük düşürmüştü ki ikisini de yapabilirdim. “ Belki de asıl favori odur, sen de onun ardından ikinci geliyorsundur. Bunu düşündün mü?”
Ağzı açık kaldı. Böyle bir şey demedin bana.
Cevap vermedim. Bakalım dalga geçilmek ne kadar hoşuna gidiyor.
“Anne, beni kıskandırmaya mı çalışıyorsun, sen? Kıskanç halimden hoşlanmazsın!
 
 
**
 

Kötü çocukların büyüsü neydi böyle? Birinin bir tedavi bulması gerekiyordu.
 
 
**
 

“Bak, buraya taşınmana hayır demiyorum. Hala bu konsepte alışmaya çalışıyorum galiba. Ama neden benimle yaşamak istiyorsun?
“Senden hoşlanıyorum, dedi sadece.
“Beni doğru dürüst tanımıyorsun bile.
“Evelyn’in ve Lauren’in arkadaşısın. Sohbet ettik. Üstüne atladım. Yerde beraber yuvarlandık. Epey bağlayıcı bir tecrübeydi.”
Gözlerimi kırpıştırdım.
“Daha da mı? Ciddi misin?
 
**

“Neden herkes sürekli olarak olmakta ısrar ediyor ki? Hayat tüm bunlar için fazla kısa. Buradasın. Buradayım. Birbirimize yardım edebilir, bu arada da güzel zaman geçirebiliriz. Önemli olan tek şey bu. Topukları üzerinde dönerek bana baktı, kollarını açtı.
“HAYAT BİR ŞARKIDIR, ANNE. HAYDİ RİTİM TUT.
 
**

“Para için endişelenmeyi bırakır mısın? Bunun için buradayım ben. Her şey yolunda. Şimdi, ne istersin?
 
 
“Sen ne istersen.”
 

“Bu doğru cevap. Gelmiş geçmiş en iyi sahte çift olacağız, balkabağım.
 
 
“Lütfen öyle deme bana.”
 

“Baaaalkabağım, diye uzattı, kaşlarını oynattı. Harika bir lakap bu. Saçın aşağı yukarı o renkte ve biz artık bir çiftiz. Çiftler birbirlerine böyle saçma sapan lakaplar takar hep. Hadi, sende bir lakap bul benim için.”
 
 
**
 

Garip bir mağara adamı dansı gibiydi, ikisi yavaşça beni çembere almışlardı. Komik geliyordu bana.
Ama üstüme işeyecek ilk erkek bunu testisleriyle ödeyecekti.
 
 
**
 

“O gerzeğe ne kadar müthiş bir sevgili olduğunu gösterdikten sonra kalbimi paramparça edeceksin tabii.”
Daha önce hep kalbi kırılan taraf olmuştum ben. Ama boş ver gitsin. Kötü huylar değişebiliyordu. Bunu yapabilirim.
Mal gözlerini kaçırdı.
 
“Yapabilirim.”

“Bundan şüphem yok balkabağım. Hiç şüphem yok.”
 
 
**
 

James Bond’u unutun. Takım elbise giymiş bir bateristi bin kere tercih ederdim.
 
**

“Dikkatli ol. Egonu gösteriyorsun. Her kızın ayağına kapanması gerekmiyor.
 
“Senin gerekiyor.”
**

Burnundan bir nefes verdi, kaşlarını bitiştirdi. Siktir, hala beceremiyorum. Şu öpüşme şeyini halledeceğim. Evet. Denemeye devam etmeliyiz. Asla pes etmeden!
Mahvolmuştum.
 
**

“Sen barış elçisisin. Ama geçen gece Ben’i ikiye ayırmaya hazır görünüyordun.”
“Konu sendin. Beynimi allak bullak ediyorsun, balkabağım.
 
**

“Tanrım o kadar aptalım ki. Aklıma bile gelmedi. Bir Porsche alabilir miyim?
 
“Tabii ne renk olsun?”

Tanrım alırdı da. Sırf benim sinirimi bozmak için bile olsa.
 
 
**
 

“Biliyorum, biliyorum. Benim ihtişamıma kıyasla o hiçbir şey. Parmakları parmaklarımı okşadı ve bakışları yumuşadı. Ama sadece meraktan soruyorum, alnına ismimin dövmesini yaptırmak konusunda ne düşünürsün?”
 
 
**
 

“Ritim kaçırıyorum Anne. Hissedebiliyorum bunu. İşler yolunda gitmiyor.
 
**

“Ah, evet. Sen en iyisisin.” Ona sırıttım.
“Balkabağım merhaba. Tabii ki öyleyim.”

4 yorum:

  1. Klişeler az çok illa oluyor. Ama aynı yazardan benzer şeyler bir düşündürdü. İlk kitabı sevmiştim bunu henüz okumadım ama çok merak ediyorum.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Katılıyorum Zamska kesinlikle klişeler bu tarzda olmazsa olmaz haline geldi. Yazarın kendi içinde düştüğü benzerlikse çok kaba bir şekilde var. Yorumumda da dediğim gibi, başlarda sahte bir ilişkinin varlığı ardından araya erkeğin kattığı sırların girmesi bunun dışında tekrarlanan çok fazla bir nokta yok. İlk ve ikinci kitabı severek okudum, ilkini sevdiysen ikinciyi de beğenerek okuyacağını garanti ederim :)

      Sil
  2. Yanıtlar
    1. Çok teşekkür ederim, umarım yararlı olmuştur :)

      Sil